1. dün akşam 22:00'de biten mesaimin üstüne eve gittiğimde, ptt'nin ruhsat teslimini kimlik fotokopimle giden babama yapmadığını öğrenmemle bu sabah, olmayan kış saati uygulaması bahanesiyle sadece 7 saat mesai yapan postanenin kapısında açılmasını bekledim ve dolayısıyla işe geç kaldım. park yeri kalmamıştı haliyle, ara sokaktan geri dönüp bakayım derken uçuruma karşı kara saplandı aracım. iri köpeğini gezdiren bir abinin "çıkar çıkar oradan araba" sözlü yardımıyla azmedip kurtardım. bugün de o kadar mesai yapacağım,hem de büyük bir kısmı bana dün akşam haber verilen imar planı yüzünden önceki bitirdiğim işlerin bir kısmını revize etmekle geçecek. yine de şükür.
  2. bir can kurtardığımı anladım bugün. "weddings are basically funerals with cake" mişmiş...
  3. bugün kendimi çok yerinde saymış hissettim. elbette asıl suçlu benim ama bunda payı olan diğer kişilerin huzur bulmamasını umuyorum. en azından ben kendimi tamamen iyi ve ilerliyor hissedene kadar.
  4. aslında benimki "youreads dünlük" ama olsun :)

    tam kapanmanın aralandığı dün, birçok insan gibi, yaya olma zorunluluğu olmayan anlar yaşamak için dışarı çıktım. benzinlikteki "bu arabanın benzin kapağı içeriden nasıl açılıyordu ya?? (öyle bir şey yokmuş:) ) ha evet fiş alıp fiş veriyorduk" gibi alıklık süreçlerimden sonra, trafikteki ayrım kaçırmalardan son anda yırtıp, az sosyalleşip kazasız belasız eve döndüğüme sevinirken öyle olmadı. markette ayağımı kaydırmalarıyla "dirsek teması", "gözü karalık" gibi ifadeleri de düz anlamda yaşadım, hem de ne uğruna, bitter çikolata için :/ bir süre yemem artık, gözümden düştü :)